Bu yazımızda ağız sağlığını korumanın 5 temel şartı üzerinde duracağız.
Ağzımızın doğal yapısının korunması, insanın temel yaşam faaliyetlerinin sürdürülmesi için en önemli etkenlerden birisidir ve korunması için etkili olan 5 yöntem nedir yazımızda bulabilirsiniz.
Ağız Sağlığının Önemi
Ağzımız gün boyu birçok duruma maruz bırakılmaktadır. Hatta tüketilen yiyecek içecekler bile irritan kabul edilebilir. İnsanların doğasına uygun olarak beslenmesi ve yapay yiyeceklerden uzak durması ağız sağlığının sağlanmasında ilk şarttır. Yapay, fabrikasyon yiyecekler başta ağız, yutak ve gırtlak sağlığını etkilemekte ve sürekli maruziyet sonucunda da midenin doğal çalışma sistemini dahi etkilemektedir. Görülen birçok gastrointestinal sistem rahatsızlığının sebebi, beslenme ve emilim bozuklukları ilişkilidir. Bu bozuklukları etkileyen değişkenlerden birisi de ağzın anatomik ve fizyolojik özelliklerinin zamanla bozulması ile ilişkilidir.
Ağız Sağlığını Korumanın Temel Şartları
Ağız ve diş sağlığının korunması hem çevre ile iletişimde hem de aile ilişkilerinde dikkat edilmesi gerekilen husus. Yalnızca dişlerin zamanla çürüyerek olumsuz durumlar oluşturması değil aynı zamanda sürekli sızlayan ve kanayan diş etleri, kötü ağız kokusu veya hoş olmayan görünüm gibi pek çok neden bu konuda etkilidir. Ayrıca ağız içi sağlığına dikkat etmeyen kişiler zamanla bu durumdan rahatsız olmaktadır.
Bu konuda uygulanabilecek ve alışkanlık haline getirilmesi gereken 5 yöntem ile ağız ve diş sağlığı sağlanabilmektedir. Peki, bu yöntemler nelerdir?
Çiğneme Sanılandan Daha Etkili
Vakit kaybetmemek için yiyecekleri çiğnemeden tüketmek, dişlerin ve çene yapısının hassaslaşmasına neden olmaktadır. Çiğnemeyi gerektiren lifli yiyeceklerin tüketilmesi ise korunmanın daha etkili olmasını sağlamaktadır. Ayrıca çiğnemenin bir diğer katkısı, fizyolojik olarak sindirim sistemine “başlangıç” emrini göndermesidir. İnsan doğası gereği, ağzında bir gıda olduğunda tükürük bezlerinden salgılanan tükürük sıvısı ile bir yandan emilim ve parçalanmayı başlatırken bir yandan da refleks olarak yutkunmayı sağlamaktadır. Çiğneme bu aşamaya katkı sağlamaktadır.
Su İçmek Temel Koruyucu
Su içmek ağız ve diş sağlığının korunmasında unutulan en önemli unsur. Su yerine başka içecekler tüketmek suyun yerini tutmamaktadır. Hatta su eksikliği vücutta genel bir yapı eksikliğine neden olmaktadır. Su tüketiminin atlanmasının sonuçları da ağız kokusu ve diş sararmaları olarak görülmektedir.
Asitli Yiyecek ve İçeceklerden Uzak Durulmalı
Asitli yiyecek ve içecek tüketilmesi ağız içi sağlığı konusunda önerilmemektedir. Özellikle kola, süt, meyve suyu gibi yoğun asitlik sahibi olan içecekler ağız içi pH derecesini düşüren asitli içeceklerdir. Normal şartlarda insan ağzının pH derecesi nötr veya çok az alkalidir. Asitliği yüksek yani pH derecesi düşük gıdalar alınması, ağız içi pH derecesini düşürmektedir. Bu durumda dişlerde kayıplar ve çürümeler oluşmaktadır. Ayrıca pH derecesinin düşmesi ağız içi florayı etkilemekte ve patojen mikroorganizmaların rahat hareket edebilmelerine imkan sağlamaktadır.
Fiziksel Stres Diş Yapısını Bozmakta
Fark etmeden dişlerine en çok zararı veren yine dişlerin sahibi olan kişinin kendisidir. Sürekli olarak ağız yapısına uygun bazı alışkanlıklar ağız sağlığını etkilemektedir. Özellikle dişlerini strese sokan ve yabancı cisimleri dalgınlıkla ısıran kişiler istemeden diş minesini yıpratmaktadır.
Sürekli olarak bir bölgeye baskı uygulanması diş çatlaklarının oluşmasına neden olmaktadır ve molar dişler bu konuda risk altındadır. Bu noktada çatlak oluşması halinde sinus maxillaris enfekte olabilmektedir. Ağız içi yapıları strese sokan bir diğer durum çok fazla sıcak veya soğuk yiyecek – içeceklerdir. Kişisel alışkanlıklar ile sürekli belirli sıcaklıklarda gıda almak zamanla ağız sağlığının bozulmasına neden olabilmektedir. Sizler için hazırladığımız 7 adımda stress azaltma yöntemleri yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.
Sigara Yine Başrol
Sigara kullanımı maalesef kullanan kişilerin neredeyse tüm sağlık sistemini bozuyor. Etkili olduğu en önemli noktalardan birisi dudak çevresi ve ağız içi yapılar olan sigara, hem kanser gelişimi riskini arttırırken hem de mikropların daha rahat ağızda hareket edebilmesine ortam sağlıyor. Ayrıca diş etlerinin sigara dumanına maruz kalması ile kanamalar ve diş eti çekilmeleri de yine yaşanan olumsuzluklardan.