Bu yazımızda osteoartrit nedir sorusuna cevap arayacağız.
Romatolojik hastalıklar toplumumuzda ve Dünya’da sıklıkla görülen bir hastalık grubudur. Peki, bu hastalıkların arasında olan osteoartrit nedir ve nedenleri nelerdir?
Osteoartrit Nedir?
Osteoartrit, eklem kıkırdağının etkilendiği ve zamanla ağrıların arttığı bir hastalıktır. Kıkırdakta başlayan tutulum zamanla hasarlanmaya yol açmaktadır. İlerleyen süreçte ise kemik hasarı görülmektedir. Ayrıca mevcut yapının bozulmasıyla beraber sinoviyal doku ve tüm eklem yapısı da bozulmaya uğramaktadır. Osteoartrit’in bir diğer isimlendirmesi ise dejeneratif eklem hastalığı’dır. Özetlemek gerekirse osteoartrit nedir sorusunun cevabı; eklemi tutan ve performansla şiddetlenen ağrıların eşlik ettiği, halk arasında kireçlenme olarak bilinen rahatsızlıktır.
Osteoartrit en sık görülen artrit tipidir. Bunda çeşitli hastalıklardan dolayı görülmesi de etkendir. Genel olarak bulgular lokalize olarak görülmektedir ve sistemin inflamasyon bulguları yoktur. Ancak şüpheli bir durum tespit edilirse hasta takip edilmelidir. Osteoartrit, süreçle ile ilişkili olarak ilerlemektedir. Dolayısıyla olumsuzluk oluşturan durumun ve eklem stresinin ortadan kaldırılması ile koruyucu tedavi amaçlanmaktadır.
Osteoartrit’in en temel klinik bulgusu tutulan eklemdeki ağrının dejeneratif(kullanıma bağlı gün içinde artan) karakterde olmasıdır. Ayrıca Romatoid Artrit gibi nedenler sebebiyle görülen osteoartrit’de dinlenme ile ağrı artacağından sabahları ağrı duyulmaktadır. Sabah ağrıları uyanmayı takiben yaklaşık 30 dakika içerisinde geçmektedir.
Osteoartrit sistemik olarak belirti vermiyor olsa da vücutta farklı eklem yapılarında görülebilmektedir. En sık osteoartrit gelişen eklemler diz, kalça, distal interfalangeal & proksimal interfalangeal eklemler, servikal omurlar ve lumbar omurlardır.
Osteoartrit Nedenleri Nelerdir?
Osteoartrit nedir kadar önemli bir diğer başlık ise osteoartrit nedenleri’dir. Osteoartrit pek çok farklı nedene bağlı olarak görülebilmektedir. Bu nedenler hastalık ilişkili olduğu kadar aynı zamanda çevresel faktörlerle de ilişkili olabilir. Osteoartrit nedenleri; yaşlılık, biyomekanik faktörler, genetik ilişki, metabolik hastalıklar, travmalar, inflamasyon’dur.
Özellikle yaşlılık osteoartrit gelişiminde en önemli faktördür. Ancak diğer faktörler de yaşlılık kadar etkili olabilmektedir. Özellikle biyomekanik faktörler olarak adlandırılan durumlar zorlamaya bağlı olarak görülen durumlardır. Obezite, sürekli eklemi çalıştırma ve yorma, displazi, dislokasyon, kas güçsüzlüğü gibi durumlar biyomekanik faktörlerdir.
Genetik yatkınlıklar ise cinsiyet ve ırk olarak etkili olmaktadır. Aile büyüklerinde osteoartrit rahatsızlığı varlığı elbette şüphe uyandırıcı bir durumdur fakat özellikle kadın cinsiyet ve ırk özellikleri burada kritik etkenlerdir. Ayrıca Wilson hastalığı, Diyabet, Ehlers-Danlos gibi metabolik hastalıklar ve Romatoid Artrit, Septik Artrit gibi lokal inflamasyonlar da osteoartrit oluşumunda etkilidir.
Hasar gelişimine göre osteoartrit iki tip olarak ayrılmaktadır. Ancak zaman içerisinde eklem hasarına bağlı hastalıkların birden çok görülmesi ile bu sınıflandırma yalnızca bilgi amaçlı kullanılmaktadır.
- Primer Osteoartrit
- Sekonder Osteoartrit
Primer Osteoartrit; eklem hasarı veya herhangi bir eklem hasarı oluşturacak hastalık varlığı olmaması durumunda görülen osteoartrit tipidir.
Sekonder Osteoartrit; hastalık gelişiminde eklem hasarı oluşturacak hastalıkların varlığına olması halinde görülen osteoartrit tipidir.
Osteoartrit Tanısı ve Tedavisi
Osteoartrit klinik bulgular ve fizik muayene ile şüphe uyandıran bir rahatsızlıktır. Tanıda ayrıca radyolojik incelemeden faydalanılır. Laboratuvar testlerinin ise tanıda önemli bir yeri bulunmamaktadır. Kısaca Osteoartrit tanısı; radyolojik ve klinik inceleme beraber kullanılarak kararlaştırılmaktadır.
Tedavide ise ağrının kaynağının tespiti ve ağrı oluşumunun önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Eklem fonksiyonlarının korunması burada esas olan durumdur. Obezite ve sedanter yaşam tarzı gibi bir durum varsa öncelikle kilo verilmesi ve egzersiz yapılması koruyucu faktör olarak akılda tutulmalıdır. Ayrıca ilaç tedavisi uygulamasıyla beraber ilaç dışı tedaviler de kullanılmaktadır. Akupunktur, yoga gibi alternatif tıp yöntemlerinin etkinliği ise tartışılmaktadır.