Kadın fizyolojisinde önemli bir yeri olan menstrüel siklus, kadınların her ay adet görmelerini takiben düzenli olarak tekrarlayan bir süreçtir. Adet düzensizliği ise bu döngünün bazı durumlar sonucu beklenenden farklı şekilde ilerlemesi kısaca düzeninin bozulmasıdır.
Adet Düzensizliği Nedir?
Menstrüel siklus cinsel olarak yeterli olgunluğa erişmiş bir kadında 28 günlük periyotlar halinde tekrarlamaktadır. Menstrüel siklusun düzeni ise özellikle puberte öncesi ve menopoz sonrası dönemlerde tam olarak sağlanamamaktadır. Farklı sebeplerden dolayı da görülebilen bu düzensizlikte ana unsur hormonal dengenin sağlanması ve düzenlenmesi ile ilgilidir.
Adet Düzensizlikleri Nelerdir
Adet düzensizlikleri yaşanılan duruma göre nitelendirilmekte ve isimlendirilmektedir. Menstrüel siklusun ilk günü menstruasyon kanamasının (regl) olduğu gün olarak kabul edilmektedir. Menstruasyonun süresi ise yaklaşık olarak 2 ile 7 gün arasında olmalıdır. Menstrüel siklus bireyden bireye değişebilmektedir ancak genel itibariyle bir periyot sınırları 21 gün ile 35 gün arasında olmaktadır.
- Oligomenore: Menstrüel Siklus’un 35 günden uzun süren periyotlarla yaşanmasıdır.
- Polimenore: Menstrüel Siklus’un 24 günden kısa süren periyotlarla yaşanmasıdır.
- Menoraji: Regl süresinin 8 günden uzun ve 80 ml’den fazla olmasıdır.
- Metroraji: Düzensiz aralıklarla, normal miktarda olan kanamalardır.
- Menometrotraji: Düzensiz ve sık aralıklarla oluşan, miktarı fazla ve uzun süreli olan kanamalardır.
- Hipomenore: Düzenli fakat kanama miktarı 20 ml’den düşük olan kanamalardır.
- Hipermenore: Düzenli fakat kanama miktarı 80 ml’den fazla olan kanamalardır.
- İntermenstrüel Kanama: Menstrüel Siklus’un ortasında görülebilen ve ovulasyon ilişkili kanamalardır.
Adet Düzensizliği Neden Olur?
Adet düzensizliği nedenleri sistemik olarak ele alınması bir konudur. Menstrüel Siklus düzeni yazımızda da bahsettiğimiz üzere hormon dengesinin düzenlenmesi ile ilişkilidir. Özellikle Progesteron ve Östrojen hormonları uterus endometriyum’u üzerinde düzenleyici ve denetleyici etkilere sahiptir. Ayrıca yeni yumurta atılımı (ovulasyon) süreci ile ilgili diğer hormonlar da FSH ve LH’dır. Bu dört hormon sürekli olarak kadın cinsel siklusu boyunca çeşitli evrelerde faaliyet göstermekte ve üstün hale gelmektedir.
Endokrin Sistem tarafından salgılatılan hormonlar ile düzenlenen menstrüel siklus, ayrıca bazı çevresel faktörlere ve rahatsızlıklara bağlı olarak da düzensizleşebilmektedir. Özellikle yaş, kilo, stres ve follikül kalitesi menstrüel siklus’un uzunluğu ve düzeni üzerinde etki oluşturmaktadır. Ayrıca akla gelmeyen bir diğer durum gebeliktir. Menstruasyon düzeninin etkilendiğini düşünen kişilerin öncelikle gebelik taraması tamamlanmaktadır.
Kadın üreme siklusu üzerinde düzensizlik yaratan bir diğer durum ise kadın hastalıkları varlığıdır. Özellikle rahim iç duvarı üzerinde etkili olan bu hastalıklar oluşturdukları etki ile adet düzensizlikleri oluşmasına neden olmaktadır.
Adet Düzenini Etkileyen Hastalıklar Nelerdir
Adet düzenini etkileyen hastalıklar bahsettiğimiz gibi genel olarak uterus (rahim) iç duvarını etkileyen rahatsızlıklardır. Ancak bazı endokrin organlara ait rahatsızlıklar ve genetik hastalıklar da bu menstruasyon sürecinin bozulmasına neden olabilmektedir. Başlıca menstruasyon üzerine etkisi olan hastalıklar ise aşağıdaki tabloda verilmiştir.
- Miyomlar
- Polipler
- Hormonal bozukluklar, eksiklikler veya hormon-reseptör hastalıkları
- Enfeksiyonlar
- Kronik Anovulasyon
- Polikistik Over Sendromu (PCOS)
- Adenomyozis (Endometriosis İnterna)